Seminere 3 inovatif projeden söz ederek başladı Henry Mason
(hastasıyız!).
(müşteriye zaman kazandıran online jean
siparişi hizmeti:
üstüne kolayca olur, beğenmezsen kolayca
iade edersin)
(özellikle kedisi olanlar için tasarlanmış,
kedilerle ilgili olan tüm inovasyonları destekleyen crowdfunding platform)
(Filipinli’leri en azından arkadaşlaryla
beraber yemek yedikleri süre boyunca telefona bakmadan arkadaşlarıyla sohbet
etmeye teşvik eden uygulama)
Sordu bize, dedi sizce en iyi inovasyon hangisi? Ben
şahsen 2’yi de çok sevdim ama 3 favorim. Lakin Henry dedi ki hoop, kendinize
gore düşünmeyin. Buradaki tek JUDGE siz değilsinizzzz.
Haklısın abi, dedik.
Tüketicinin motivasyonlarını bilmeden, yani gelişen
yeni trendlere hakim olmadan karar veremeyiz hangisi daha iyi, hangisi değil… “Dünya değişiyor, beklentiler de değişiyor” diyor; ve festivalde en çok
gösterilen görseli tekrar karşımıza çıkarıyor.
Trendler büyüklü küçüklüdür diyor...
- Ekonomi, politika, çevre/iklim şartları
vs kapsayan Macro
Trend’ler var.
- Beklentileri belirleyen, motivasyonları
açılayan, davranış biçimlerini yönlendiren Consumer
Trend’ler var.
- Bir de ilgili sektörü anlamamıza yardımcı olan Industry Trend’ler var.
Bu ana başlıklar altında da sık sık değişen/gelişen micro
trendler var.
Henry bize 2015’i şekillenderecek olan 5 tanesinden
bahsetti…
2.
Sympathetic
Pricing
3.
Currencies
of Change
4.
Politeness
Pays
5.
Post-Demographic
Consumerism
Diyor ki bu trendler hep aslında opportunity bizim için.
Henüz daha kilidi açılmamız (yada yeni yeni açılan) kapıların ardına hakim olma
şansı veriyor bize. Tabii bu kapılar çok hızlı açılıyor artık, Rapid Change tavan
yapmış durumda. Tüketici değişimin ortasında, markaların bombardımanı
karşısında. Hep daha iyisini görüyor, neyin mümkün olup olmadığını keşfediyor,
haliyle beklentileri artıyor. Bir şeyin mümkün olduğunu/başka markalar
tarafından yapıldığını görünce, “peki senin markan niye yapmıyor” diye
sorguluyor. Beklentilerini karşılayamayan markaları kaale dahi almıyor. Günün
sonunda beklentileri şekillendiren de yine başka markalar oluyor tabii. Başta
bahsedilen inovasyonları gerçekleştirebilmek için önce trendleri anlamamız ve
uygulayabiliyor olmamız gerekiyor; ki beklentileri karşılayan/şekillendiren
markalar yaratabilelim…
Haydi başlayalım birincisiyle :)
1. Video Valets
Web-cam sağolsun face-to-face interaction diye bir şey var artık
hayatımızda. Bunun mümkün olmasıyla beraber gelen “tüketicinin marka ile
konuşma isteği” doğdu tabii… i.e. İletişime geçilemeyen marka “out”
Kindle Fire tabletler aracılığı ile kullanılan buton sayesinde
tüketiciler 7/24 canlı & görüntülü hizmet desteği alabiliyorlar. Kindle Fire
kullananların %75’I sorularını Mayday Button üzerinden iletmiş.
Fiat’ın 2013’te hayata geçirdiği uygulama ile tüketiciler canlı olarak
mühendislerle direct iletişime geçebiliyor ve aracın özelliklerine canlı olarak
(real-time!!) göz atabiliyorlar.
2. Sympathetic Pricing
Bir diğer adıyla
“imaginative pricing”
Penetrasyon amaçlı indirimlerden vs bahsetmiyor burada. Tüketicinin
“pain-point”lerini tespit ederek hayatı kolaylaştırma ve markaya katma değer
kazandırma amacıyla geliştirilmiş fiyat iletişimleri bunlar.
Bir klima markası olarak Arjentina’da 'My Home is an Oven' kampanyası
başlatıyorlar. Malum bazı evler, diğerlerinden daha çok güneş alıyor ve yazın
fırın gibi oluyor içleri. Tüketicinin
sıkıntısını/problemini tespit ederek geliştirdikleri kampanyada o aşırı sıcak
olan evler indirim kazanıyor.
Filipinli kadınlar gece tek başına gezmekten tedirgin olurlar. Tek
başlarına taksiye binmekten de… Çıkış noktası “tek başına taksiye binmekten
tedirgin olan kadınlar” olan kampanyada, Londra’ya gelen turistlere özel Uber,
aynı istikamete giden yolcuların arabayı ve ücreti paylaşabileceklerini, yani
%50 indirim kampanyadan faydalanabileceklerini duyurdu.
3. Currencies of Change
Her yıl milyonlarca insan “daha iyi bir hayat/ daha iyi bir ben” amacıyla yeni girişimlerde bulunuyor (spor, beslenme şekli, eğitici kurslar vs). Mesela MOOC (Massively Online Open Courses) diye bir platform var, her yıl yüzlerce insan başvuruyor ama bir sebepten ötürü sadece %10’u kursları tamamlıyor."Sen kendin adına daha iyi birşey yap, karşılığında ben seni ödüllendireyim" diyor markalar... Bu anlamda tüketiciyi teşvik eden uygulamalar “IN”.
Alfa Bank
Müşterilerini
yaptıkları egzersiz karşılığında birikim hesaplarına takviye J (Müşteriler
Jawbone, RunKeeper veya Fitbit gibi fitness tracker uygulamalarını banka ile
senkronize ediyorlar, yakılan kalori bazında para kazanıyorlar)
Malezyalı Kasko şirketi Etiqa
MotorTakafu, genç sürücüleri çok hız yapmamaları konusunda teşvik ediyor.
Markanın mobil uygulaması sayesinde sürücülerin hızları ve bölgedeki hız limiti
tespit ediliyor. Kurallara uyan sürücüler puan kazanıyor; puanlarıyla exclusive
indie müzikleri bedava dinleyebiliyorlar.
4. Politeness Pays
WOM’un değerini en çok yükselten
değerlerden biri: efendilik, kibarlık :)
Tamam sabahın körü, hepimizin uykusu var,
huysuzuz falan da azıcık kibarlık yahu diyen Fransa’daki bir café zinciri,
baristayla konuşurken “lütfen” diyen müşterilere kahveyi 1.4 euro’ya verirken,
herhangi bir hoş söz söylemeyen müşterilerine kahveyi 7 euro’dan satıyor.
5. Post-Demographic Consumerism
Bildiğimiz konvesiyonel demografik kırılımlar ile hedef kitle tanımı yapmıyoruz artık (biz de mesela aynı şekilde brief verirken 25+ ABC1 erkek hedef kitle gibi sığ bir tanımdan olabildiğince uzak duruyoruz :P ). Motivasyonlar değişti, istekler değişti, beklentiler değişti, biz değiştik. Artık daha önemli parametreler var hayatımızda
- Heritage
Heresy
Mirasa saygı duymak, onu korumak başka şey;
zincirlerini kırıp gündeme ayak uydurmak bambaşka bir şey...
Versace (Yılların italyan tasarımcısı zincirlerini kırıp kendi tasarımlarını
Sri-Lanka’lı bir artisten esinlenerek yaparsa; bir de üzerine sokak-stilini
katarsa..)
-
Global Culture
“Dünyadaki
insanların farklılıktan çok benzerlikleri var” iddiası
günümüzde markalara dair
ortak tecrübeler/ortak beğeniler geliştirmemizin kanıtı
(shared brand
experience).
Uniqlo: “Kim
olduğun, nereli olduğun bizi ingilendirmiyor.
Yaşın, cinsiyetin, ırkın ötesinde
bizimkisi…”
-
Collapse of
Convention
2013’te
yeni annelerin %16’sı evil değildi.
Bildiğim,z
demografik kırılımlar burada çalışmıyor.
-
Blurred
Demographics
30 yıl
öncesine kıyasla Amerika’daki kültürler/ırklar arası yapılan evlilikler
%400
artmış.
-
Hyper
Demographic Irony
Artık
kadıları hedefleyen bira reklamları var:
-
Cross
Demographic Fertilization
Türkiye’de
erkeklerin yogaya olan talebi giderek artsa da hala yoga yapan kişiyi kadın
olarak tanımlıyoruz. Diamond Dallas Page ayağını yere vurmuş, aksini iddia
ediyor bu konuda.
İşte böyle… Olabildiğince hap gibi yapmaya çalıştım, ama yok ben her detayı
istiyorum derseniz raporun full halini benden (nilay) isteyebilirsiniz.