Wednesday, September 24, 2014

Money Have No Ideas, 
Only Ideas Make Money 
Jacques Séguéla - VP, Havas



Fransa semalarının efsanevi ismi Jacques Séguéla da 26. Kristal Elma'da sahne aldı. Sektörün her türlü sıkıntısını, yoğunluğunu, derdini unutturacak bir konuşmaya şahit olduk sayesinde; eminim her reklamcıya da bu işe en başta neden başladığını hatırlatmış ve herkesi heyecanlandırmıştır.

Mösyö bu işin nasıl da bir aşk işi olduğunu, para işi olmadığını anlattı bizlere. Fikir, yaratıcılık, tutku; sahip olmamız gerekenlerin bunlar olduğunu hatırlattı. Konuşmadan önce "Eh evet, ya ne olacağıdı?" diyeceğimi düşünürken "Evet yaaaa" dedirtti bana sonunda. Özgün olun, kimseleri dinlemeyin, çılgın olun dedi. Bunu yapabilmek için de 7 tane tüyo verdi bize:

1) Cesur olun: 

Yaratıcı insansınız, yerinizde durmayın, gezin. Paranız varsa ada satın almayın, gemi satın alıp dolaşın. Cesaret sahibi olun. İşte cesur bir lansman örneği Citroen Visa:



2) Hayal edin:

("Kar eriyince ne olur?" sorusu ağzından çıktığında "Su" demiştim kendi kendime, haliyle. Sonra dedi ki "Kar eriyince su olur diyorsanız reklamcı olmalı mısınız bir daha düşünün, kar eriyince su olmaz, ilkbahar olur")

Hayal edin, sihir yaratın. Elinizdekileri markaya, sonra da satın alma isteğine çevirmek sizin işiniz. Bu meslek sihirli bir meslek; su satıyorsanız suyu gençliğe çevirmek sizin elinizde (Evet, Evian).

Fikirleriniz test edilmek isteyecek. Test, test, test... Test değil, ihtiyacınız olan fikri gerçekleştirebilme gücü!



3) Gülün ve güldürün:

İstediklerinizi başarmak güldürmekle daha kolay olabiliyor. Hem siz gülün, hem karşınızdakini güldürün.

Sonra da, reklamı belki de 88. izleyişi olan insanları Canal+ örneğiyle güldürdü:



4) Sürekli olun:

Göreviniz kampanya yapmak değil, marka yaratmak. 45 sene önce 2 mağazası olan Louis Vuitton'un şimdi dünya çapında yüzlerce mağazaya sahip olmasının, müşterilerinin yarısının pahalı fiyatları "Louis Vuitton'un hayal gücüne ödenen para" olarak rasyonalize etmesinin bir sebebi var: Reklam. Ölümsüz bir marka yaratmaya çalışın, Coca-Cola gibi. Ve reklamverenler, siz de ajansınıza sadık kalın :)

5) Genç kalın:

Her kampanya bir doğumdur, her kampanya reklama yeni bir hayat verir. Reklamcılık anlayışı geçmişteki gibi değil, slogan dayatıp tüketiciyi yönlendirmek ve ürün satmaya çalışmakla olmuyor bu işler. Tüketici artık patron, onların tepkilerini izleyin ve yeniyi yakalayın.

İşte eski Evian ve yeni Evian:





6) Kavramları bağlayın:

Kavramlar arasındaki bağları bulun ve bunu iyi bir şeyler için kullanın.

Mesela 2006 yılında kendi çapında ihtiyacı olanlara yardım etmekle başlayan ve bugün geldiği noktada daha fazlasını yapabilen Toms case'i kendini anlatsın:



7) Tutkulu olun: 

Hepsinden daha önemli olan, tutku. Karısını aldattığı tek metresinin reklamcılık olduğunu söylüyor, tutku derken ciddiye alın :)

Reklam İngiltere'de olduğu gibi akıldan çıkıp kalbi bulabilir, Amerika'da olduğu gibi akıldan çıkıp cüzdanı bulabilir; fakat olması gereken kalpten çıkıp yine kalbe ulaşmasıdır.



Yaratın, yaratmak için tutkunuzu hep koruyun.

Gaza geldik mi?

Monday, September 22, 2014

“5 Trends for 2015” by Henry Mason, Managing Director of Trendwatching


Seminere 3 inovatif projeden söz ederek başladı Henry Mason (hastasıyız!).

(müşteriye zaman kazandıran online jean siparişi hizmeti:
üstüne kolayca olur, beğenmezsen kolayca iade edersin)

(özellikle kedisi olanlar için tasarlanmış, kedilerle ilgili olan tüm inovasyonları destekleyen crowdfunding platform)
 "hot keys" ürünü için misal: http://www.youtube.com/watch?v=ClksRvBCdvo

(Filipinli’leri en azından arkadaşlaryla beraber yemek yedikleri süre boyunca telefona bakmadan arkadaşlarıyla sohbet etmeye teşvik eden uygulama)

Sordu bize, dedi sizce en iyi inovasyon hangisi? Ben şahsen 2’yi de çok sevdim ama 3 favorim. Lakin Henry dedi ki hoop, kendinize gore düşünmeyin. Buradaki tek JUDGE siz değilsinizzzz.





Haklısın abi, dedik.





Tüketicinin motivasyonlarını bilmeden, yani gelişen yeni trendlere hakim olmadan karar veremeyiz hangisi daha iyi, hangisi değil… “Dünya değişiyor, beklentiler de değişiyor” diyor; ve festivalde en çok gösterilen görseli tekrar karşımıza çıkarıyor. 


Trendler büyüklü küçüklüdür diyor... 

- Ekonomi, politika, çevre/iklim şartları vs kapsayan Macro Trend’ler var.
- Beklentileri belirleyen, motivasyonları açılayan, davranış biçimlerini yönlendiren Consumer Trend’ler var.
- Bir de ilgili sektörü anlamamıza yardımcı olan Industry Trend’ler var.
Bu ana başlıklar altında da sık sık değişen/gelişen micro trendler var.
Henry bize 2015’i şekillenderecek olan 5 tanesinden bahsetti…

















1.    Video Valets
2.    Sympathetic Pricing
3.    Currencies of Change
4.    Politeness Pays
5.    Post-Demographic Consumerism

Diyor ki bu trendler hep aslında opportunity bizim için. Henüz daha kilidi açılmamız (yada yeni yeni açılan) kapıların ardına hakim olma şansı veriyor bize. Tabii bu kapılar çok hızlı açılıyor artık, Rapid Change tavan yapmış durumda. Tüketici değişimin ortasında, markaların bombardımanı karşısında. Hep daha iyisini görüyor, neyin mümkün olup olmadığını keşfediyor, haliyle beklentileri artıyor. Bir şeyin mümkün olduğunu/başka markalar tarafından yapıldığını görünce, “peki senin markan niye yapmıyor” diye sorguluyor. Beklentilerini karşılayamayan markaları kaale dahi almıyor. Günün sonunda beklentileri şekillendiren de yine başka markalar oluyor tabii. Başta bahsedilen inovasyonları gerçekleştirebilmek için önce trendleri anlamamız ve uygulayabiliyor olmamız gerekiyor; ki beklentileri karşılayan/şekillendiren markalar yaratabilelim…

Haydi başlayalım birincisiyle :)

1.    Video Valets















Web-cam sağolsun face-to-face interaction diye bir şey var artık hayatımızda. Bunun mümkün olmasıyla beraber gelen “tüketicinin marka ile konuşma isteği” doğdu tabii… i.e. İletişime geçilemeyen marka “out”





Amazon’un “Mayday Button” ı mesela….
Kindle Fire tabletler aracılığı ile kullanılan buton sayesinde tüketiciler 7/24 canlı & görüntülü hizmet desteği alabiliyorlar. Kindle Fire kullananların %75’I sorularını Mayday Button üzerinden iletmiş.  

Fiat’ın 2013’te hayata geçirdiği uygulama ile tüketiciler canlı olarak mühendislerle direct iletişime geçebiliyor ve aracın özelliklerine canlı olarak (real-time!!) göz atabiliyorlar.


2.    Sympathetic Pricing

Bir diğer adıyla 

“imaginative pricing”













Penetrasyon amaçlı indirimlerden vs bahsetmiyor burada. Tüketicinin “pain-point”lerini tespit ederek hayatı kolaylaştırma ve markaya katma değer kazandırma amacıyla geliştirilmiş fiyat iletişimleri bunlar. 





BGH Silent Air örneği mesela:
Bir klima markası olarak Arjentina’da 'My Home is an Oven' kampanyası başlatıyorlar. Malum bazı evler, diğerlerinden daha çok güneş alıyor ve yazın fırın gibi oluyor içleri. Tüketicinin sıkıntısını/problemini tespit ederek geliştirdikleri kampanyada o aşırı sıcak olan evler indirim kazanıyor.

Filipinli kadınlar gece tek başına gezmekten tedirgin olurlar. Tek başlarına taksiye binmekten de… Çıkış noktası “tek başına taksiye binmekten tedirgin olan kadınlar” olan kampanyada, Londra’ya gelen turistlere özel Uber, aynı istikamete giden yolcuların arabayı ve ücreti paylaşabileceklerini, yani %50 indirim kampanyadan faydalanabileceklerini duyurdu.


3.    Currencies of Change












Her yıl milyonlarca insan “daha iyi bir hayat/ daha iyi bir ben” amacıyla yeni girişimlerde bulunuyor (spor, beslenme şekli, eğitici kurslar vs). Mesela MOOC (Massively Online Open Courses) diye bir platform var, her yıl yüzlerce insan başvuruyor ama bir sebepten ötürü sadece %10’u kursları tamamlıyor."Sen kendin adına daha iyi birşey yap, karşılığında ben seni ödüllendireyim" diyor    markalar... Bu anlamda tüketiciyi teşvik eden uygulamalar “IN”.






Alfa Bank
Müşterilerini yaptıkları egzersiz karşılığında birikim hesaplarına takviye J (Müşteriler Jawbone, RunKeeper veya Fitbit gibi fitness tracker uygulamalarını banka ile senkronize ediyorlar, yakılan kalori bazında para kazanıyorlar)

Malezyalı Kasko şirketi Etiqa MotorTakafu, genç sürücüleri çok hız yapmamaları konusunda teşvik ediyor. Markanın mobil uygulaması sayesinde sürücülerin hızları ve bölgedeki hız limiti tespit ediliyor. Kurallara uyan sürücüler puan kazanıyor; puanlarıyla exclusive indie müzikleri bedava dinleyebiliyorlar.  

4.    Politeness Pays



WOM’un değerini en çok yükselten 
değerlerden biri: efendilik, kibarlık :)






Tamam sabahın körü, hepimizin uykusu var, huysuzuz falan da azıcık kibarlık yahu diyen Fransa’daki bir café zinciri, baristayla konuşurken “lütfen” diyen müşterilere kahveyi 1.4 euro’ya verirken, herhangi bir hoş söz söylemeyen müşterilerine kahveyi 7 euro’dan satıyor.



5.    Post-Demographic Consumerism















Bildiğimiz konvesiyonel demografik kırılımlar ile hedef kitle tanımı yapmıyoruz artık (biz de mesela aynı şekilde brief verirken 25+ ABC1 erkek hedef kitle gibi sığ bir tanımdan olabildiğince uzak duruyoruz :P ). Motivasyonlar değişti, istekler değişti, beklentiler değişti, biz değiştik. Artık daha önemli parametreler var hayatımızda

-         Heritage Heresy
Mirasa saygı duymak, onu korumak başka şey; 
zincirlerini kırıp gündeme ayak uydurmak bambaşka bir şey...
Versace (Yılların italyan tasarımcısı zincirlerini kırıp kendi tasarımlarını 
Sri-Lanka’lı bir artisten esinlenerek yaparsa; bir de üzerine sokak-stilini katarsa..)

-       Global Culture
“Dünyadaki insanların farklılıktan çok benzerlikleri var” iddiası 
günümüzde markalara dair ortak tecrübeler/ortak beğeniler geliştirmemizin kanıtı 
(shared brand experience). 
Uniqlo: “Kim olduğun, nereli olduğun bizi ingilendirmiyor. 
Yaşın, cinsiyetin, ırkın ötesinde bizimkisi…”

-       Collapse of Convention
2013’te yeni annelerin %16’sı evil değildi.
Bildiğim,z demografik kırılımlar burada çalışmıyor.

-       Blurred Demographics
30 yıl öncesine kıyasla Amerika’daki kültürler/ırklar arası yapılan evlilikler 
%400 artmış.

-       Hyper Demographic Irony
Artık kadıları hedefleyen bira reklamları var:
Lean Machine Ale: düşük kalorili Fit Beer

-       Cross Demographic Fertilization
Türkiye’de erkeklerin yogaya olan talebi giderek artsa da hala yoga yapan kişiyi kadın olarak tanımlıyoruz. Diamond Dallas Page ayağını yere vurmuş, aksini iddia ediyor bu konuda.





İşte böyle… Olabildiğince hap gibi yapmaya çalıştım, ama yok ben her detayı istiyorum derseniz raporun full halini benden (nilay)  isteyebilirsiniz.